Başta Selçuk Kozağaçlı, Özgür Yılmaz, Barkın Timtik ve Oya Aslan olmak üzere 20 avukatın yargılandığı İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde karar çıktı. 20 meslektaşımıza toplam 146 yıl 7 ay hapis cezası verildi.

Davada itham; sanıkların DHKP-C adlı terör örtgütünün yöneticisi ve üyesi olmak ve örgüt propagandası yapmak etrafında toplanmakta. 

Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosyadaki her bir belgeye karşı yargılanan meslektaşlarımız ve davada görev alan meslektaşlarımızın savunmaları medyada yer alıyor, oradan inceleyip bilgi sahibi olabilirsiniz. Ama dosyanın ana çatısını, Belçika-Hollanda belgeleri olarak bilinen ve DVD içerisinde yer alan dökümanlar oluşturmakta. Kararın dayanağı bir anlamda bu belgeler. 

Peki sorun ne? Sorun şu: DVD içerisinde yer alan belgeler ile ilgili inceleme yapılmış ancak belgelerin içinde bulunduğu DVD'ye bir müdahale olup olmadığı konusunda inceleme yapılmamış, bu yöndeki tüm talepler de ret edilmiştir. ATK, belgelerin dosyadaki fotokopileri ile aynı olduğunu belirtmiştir.

İşte bu sorun yani delillerin incelenmesi konusunda bir sorun bulunmaktadır. Tabi bu arada daha önce bu delil üzerinde tespit yapan kişi Ramazan Akyürek’in FETÖ’den cezalandırılması ve Akyürek’in “resmi belgede sahtecilik” gibi bir suçtan hüküm alması DVD üzerindeki kuşkuları artırmıştır.

İstanbul 18 ACM, sadece DVD üzerinde bir oynama olup olmadığı konusunda araştırma yaptırsa tüm tartışmalar son bulacakken, bu incelemeyi Ramazan Akyürek’in tutanağına bağlı olarak ret etmiştir.

Bizce DVD üzerinde sanık meslektaşlarımız ve sanıklar müdafi meslektaşlarımızın inceleme yapılması yönündeki taleplerinin açıklığa kavuşturulması kanunun emredici düzenlemesi gereği zorunludur. (CMK md 206)

İstinaf (ve gerektiğinde Yargıtay) sanıkların ve müdafilerinin DVD üzerinde yapılabilecek bir inceleme talebini hukuki olmayan bir gerekçe ile ret edilmesi nedeniyle İstanbul 18. ACM’nin kararını kaldıracak (veya bozacak), eksikliğin giderilmesi için dosyayı Yerel Mahkemeye geri gönderecek veya duruşma açıp Bölge Adliye Mahkemesi kendi inceleme yapacaktır. 

Bu süre zarfında ise meslektaşlarımız tutuklu kalacaktır ve bu durum hem ulusal hem uluslararası düzenleme ve içtihatlara aykırılık oluşturacak, olan yine biz avukatlara olacaktır!!!